ABD Başkanı Barack Obama’nın Beyaz Saray’a yeniden seçilebilmesi için yapılan yardım toplantısı, ünlü aktör George Clooney’in evinde yapıldı. Obama’nın seçim kampanyasına yardım amacıyla verilen yemeğe katılanlar kişi başına 40 bin dolar ödedi. Gecenin sonunda Clooney’in evine davetli olan 150 kişi, Obama’nın seçim kampanyası için yaklaşık 15 milyon dolar tutarında yardım yaptı.
***
Toplanan 15 milyon dolar bugüne kadar bir gecede toplanan en büyük yardım miktarı oldu. Başkan Obama’nın eşcinsel evliliğe açıkca destek vermesinin ardından gerçekleştirilen etkinliğe Hollywood çevresinin yoğun ilgi gösterdiği görüldü.
***
Yardım yemeğine Iron Man filminin başrol oyuncusu Robert Downey Jr., Diane Von Furstenberg, Trina Turk, Barbra Streisand, James Brolin, Spiderman’i canlandıran Tobey Maguire, Billy Crystal ve Kungfu Panda’ya sesiyle hayat veren Jack Black gibi ünlüler yer aldı.
***
Los Angeles kentindeki evinde Obama’nın yeniden başkan seçilebilmesi için 15 milyon dolar toplayan Clooney, bu kez de Cenevre’ye giderek yurt dışında yaşayan Amerikalıların başlattığı bağış etkinliğinde yer alacak.
***
Cenevre kentindeki etkinliğe katılanların 15 bin dolar ödeyerek Clooney ile akşam yemeği yiyebilecekleri belirtildi.
***
Cenevre’de yaşayan ABD’li avukat Charles C. Adams ile Obama’nın bağış kampanyasının finans başkanı Matthew Barzun’un ortak ev sahipliğini üstlendikleri etkinliğe katılanlar, ayrıca 5 bin dolar karşılığında Clooney ile fotoğraf çektirebilecek ve bin dolar vererek akşam yemeği öncesinde düzenlenen resepsiyona katılabilecekler.
***
İnternet sitesinde yer alan bilgide, etkinlik çerçevesinde düzenlenecek akşam yemeğine 30, resepsiyona ise 100 kadar kişinin katılacağı bildirildi.(Çeşitli gazeteler)
***
Bu sefer Holywood’un en gözde bekarı Sayın Corç Kuluniyi için yollara düştük ama asıl görevim bundan da bir haber çıkarmak. Uçak Cenevre’ye doğru kalkışa geçtiğinde bir bakıyorum uçak epey kalabalık ve üstelik uçaktaki pek çok isim tanıdık. Halbuki Sayın Kuluniyi ile yemeğe 30 kişi, resepsiyona ise 100 kişi katılabilecek diye belirtilmişti. Demek yemek neredeyse Türkler’e verilecek!
Kafilede moda dünyasından Neslihan Yargıcı ve Cemil İpekçi ilk bakışta dikkati çeken simalar.Merak edip yanaşıyorum yanlarına:
– Neslihan Hanım, sizin bu kadınları baştan aşağı siyah giydirme modanız vardı bir ara n’oldu?
– Şekerim memleketten bu kadar cenaze çıkınca herkes karalar bağladı. Benim kapkara modası da arada kaynadı!
– Cemil Bey, Sayın Kuluniyi’yi kimin giydirdiğini merak ediyoruz. Siz de onu giydirmek ister miydiniz?
– Ay bana ne ayol kim giydiriyorsa giydirsin! Ben onun soyunmasıyla ilgileniyorum daha çok! Ayrıca hadi biz ünlüyüz, zenginiz. Siz sade bir vatandaş olarak toplam 21.000$’ı nereden buldunuz da geldiniz bu geziye?
– Ne yalan söyliyim bu geziye katılabilmek için bazı bakanların önünde kırk takla atmak zorunda kaldım!
Moda ikonlarından basın dünyasına, enstelasyonu ile meşhur Sayın Enis Berberoğlu’nun yanına geçiyorum. O ünlü fotoğrafında masada bulunan yapma çiçeklerle beraber yolculuk etmekte.
– Sayın Kuluniyi’ye memleketimin dağ havasını solumuş bu çiçekleri teslim edeceğim ki kendisi Sayın Obama’ya verebilsin.
– Ama Enis Bey bu çiçekler sahte…
– Sahte mahte. Geçilmiyor, aşılmıyor denilen dağları aştı bu çiçekler. Yetmez mi?
Uçakta sadece ünlüler yok, protokol de var. Sayın Afyon valimizi görüyorum, arkalarda oturuyor. Tam yanına gidip bir soru sorayım diyecekken ‘Yorum yok’ deyip kestirip atıyor Sayın Valim. Koltuğuma dönerken iniş anonsunu duyuyorum. E tabii Cenevre, şurdan şurası. Gelmişiz.
Sayın Afyon Valisini uçak iner inmez VIP salonunda bizi karşılayanlara doğru çantasından çıkardığı kangal kangal sucukla koştururken görünce neden kendisinin ‘Yorum yok’ dediğini anlıyorum. Her ahval ve şerait altında gelene gidene hediyeler yağdırmak beyefendinin bir alışkanlığıymış meğer. O yoğun sarımsak kokulu güzelim sucuklar hava alanının bomba imha ekibi tarafından özel kaplara konurken ‘Yazık oldu güzelim sucuklara’ diye de üzülüyorum.
VIP salondan VIP minibüslere doluşup yola çıkıyoruz. Gideceğimiz yer resepsiyonun ev sahiplerinden Charles C. Adams’ın şehrin tarihi bölgesindeki göl manzaralı malikanesi.
Cenevre çok güzel bir şehir. Zenginlerin ve devlet adamlarının gizli banka hesaplarıyla ünlü olsa da, parklarındaki banklar, gizliliğe gerek kalmadan sarmaş dolaş oturabilen çiftlerle dolu. Demek Mehmet Şevket Eygi henüz buralara uğramamış.
Malikane’nin girişindeyiz. Tam minibüslerimizden inerken müthiş bir patlama sesi ile son model arabaları sağa sola park etmekte olan valeler ve biz, kendimizi yere atıyoruz. Amanın o da ne?
Batman/Yarasa adam, Ironman/Demiradam, Spiderman/Örümcek adam ve Kungfu Panda Po kolkola girmişler, demir adamın kıyafetinden havaya havai fişekler fırlatıyorlar! Sayın Obama ‘Amerika süper güçleri olan bir devlet’ derken(ki demediyse de demesi lazım) yanılmamış. Tüm süper adamlar hizmet etmek için kapısında birikiyorlar bakın.
Batman’i canlandıran Corç Kuluniyi’nin ta kendisi. Robert Downey Jr., Tobey Maguire ve Jack Black ise Cenevre’de de hazır kıta olarak resepsiyondalar. Mr. Downey Jr.’ın Sherlock Holmes karakterindeki başarısını da göz önüne alırsak Amerika üzerinde dönen komplo teorilerini kimin çözdüğünü ya da karıştırdığını anlamak mümkün.
Yemekteyiz. Corç Kuluniyi’ye yakın bir yerlere oturayım diye boşuna çabalıyorum. Yemek masası adeta dünya haritası gibi. Biz Türkler en kalabalık kafile olsak da, sofranın orta doğusuna çoklukla yan yana olarak oturtuluyoruz; batısında öncelikli olarak kabul edilmediğimiz bir gerçek.
Ana yemek olarak ‘Roasted Turkey filled with Syriana* pilaw’ (Suriye pilavı doldurularak kızdırılmış hindi) var. İşte şimdi tam sırası diyorum. Misafirler iyice pişmiş ve içindeki Suriye/Syriana pilavıyla tam parçalanmaya hazır hale gelmiş Hindi/Turkey’yi etiyle butuyla lime lime ederek paylaşırlarken, ben gümüş bıçağımı kristal kadehimin kenarına vurarak konuşmak için izin istiyorum.
– Öncelikle sayın ev sahiplerimize teşekkür ediyorum. Sayın Kuluniyi; sinema sektöründeki şöhretinizi ve gözde bekarlığa dair şanınızı başkanınızın lehine kullanarak böyle bir yemek düzenlediğiniz için size ayrıca teşekkür ediyorum. Fakat buradaki diğer Holywood ünlülerine bakınca, Sayın Obama Çin ve Hindistan gibi büyüyen dünya güçlerine karşı Marvel’ın hayalî kahramanlarını ve dünyanın kungfu yapabilen ilk pandası Po’yu mu kullanmayı hedefliyor diye sormadan edemiyorum.
– İsterseniz buna ben cevap vereyim!
Alkışlar… Çığlıklar… Gözyaşları… Herkes ayakta… Sayın Obama Yemek yediğimiz malikaneye teşrif etmiş meğer… Bir sonraki haberlerdeki slogan şu olacakmış: “Dinner with George Clooney is 15.000$; dinner with Obama is priceless!…”(Corç Kuluniyi ile yemek 15.000$; Obama ile paha biçilmez!…)
Beni alıyor mu bir telaş! Diyorum anında Silivri’deyim sanırım. Ya da Amerika’nın Silivri’si neresiyse orada! Ama geri vitessiz ileri demokrasilerde öyle olmuyor. Başkan misafirlere hoş geldin dedikten sonra bana hitaben konuşmaya devam ediyor:
– ………..
O da ne! Tam o sırada telefonum çalıyor. Arayan babam:
– Kızım n’apıyorsun? Nerdesin?
– (fısıldayarak) Baba Corç Kuluniyi’nin Obama için verdiği yemekteyim.
– Corç Maykıl ölmedi mi evladım?
– (fısıldayarak) Maykıl değil baba! Kuluniyi!
– Hangi kulun iyi? Bu memlekette bir iyi kulun yok muydu da bizim kızı elalemin kullarına yolladın hey Allah’ım!
– (fısıldayarak) Baba haber için burdayım. Başkan konuşuyor kapatmam lazım.
– Ne başkanı! Ne kapatması! Sen ver bakıyım telefonu ona!
– ….sör…. may fadır… on dı foğn… hi vants to tolk tu yu… ay em sori…
– Hello sör! Ben seçim şarkısı besteledim size. Buyurun:
Obama gel ki görem
Obama gel ki görem
Elin uzat oy verem
Dur dur dursene
BOP’tan haber versene
Üç gün ABD diyem
Üç gün İsrail diyem
Bu yıllık burda kalam lo
Başkanlığı ben alam
Obama telefonu bana adeta fırlatıyor, benim ayfon Cenevre saatiyle 20.07’de paramparça oluyor. Sonra birden tekrar telefonumun sesini duyuyorum. Bakıyorum, başkanın adamları telefonumu hemen tamir
ettirmişler, ne düşünceli adamlar diyorum. Arayan yine babam:
– Kızım yeni okul yılınız hayırlı olsun. Hadi saat 08.07. Dün ‘Belki uyanamam, beni uyandır baba’ demiştin.
– Ay babaaaaa! Rüyamda ben Cenevre’de Corç Kuluniyi ile yemek yiyordum, sen de Obama’ya seçim şarkısı bestelemiştin!
– Hadi hadi kalk! Böyle rüya görenlere bizim memlekette bi tarafın açık kalmış denir! Aynı zamanda Başbakan’a Başbakan, yönetim şekline Cumhuriyet, bayrağa bayrak, şehide şehit denir. İcat çıkarma da kalk çocuğunu okula yolla hayde!
Kalkıyorum. Bir devlet okulunda sıraları eskidi diye yeni sıra yaptırmak için velilerden para toplamak isteyen 4/4(+4)’lük eğitim sistemine yollamak üzere oğlumu uyandırıyorum.
Hâlâ uyumakta olanların uyanması için daha kaç Amerikan başkanına seçim
şarkısı besteleyeceğiz, sormak istiyorum.
*Syriana: 2005 yapımlı filmde George Clooney bir CIA ajanını canlandırarak en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Oscar ödülü almıştır.
her satırı anlam yüklü…ellerine sağlık!…