ADANA IN PAIN

  beni buralarda arama anne olympos dağının eteklerinde kendime bir yer bir yurt aldım otağımı çöllerde esen rüzgarlarla almış şekillerden yatağımı çıkarıp attığım bedenlerden yaptım japon kağıt katlama sanatından gemiler yüzdürdüm vahalarda çin usulü şans böreklerinden maniler yazdım saçlarımı uzattım tutunan erkekleri kulelerden aşağı attım   bitmez dedi deli gönül bu dünyanın derdi acıklı bir … Okumaya devam et ADANA IN PAIN

FIRE & ICE

kendi kendime odaklanmam aldı uzun yıllarımı oysa iyileştirmişti doktor çift gören damarlarımı insan üşüyünce türküdeki gelin gibi cepte taşınmak istiyor içi üşüyünce hiçbir parayla alınmış hiçbir palto ısıtmıyor hiçbir iklimin kırağısı nemi çiyi kurumuş göz pınarlarını ıslatmıyor bir şarkı dinledim sabah seni böyle sevmek günahsa eğer/ben anadan doğma bir günahkarım  insan insanı severken ne de … Okumaya devam et FIRE & ICE

PAPILLON

ben onu hep sevdim kimsenin sevmediği zamanlarda bile sevdim kimsenin görmediği zamanlarda bile baktım ben ona   içindeki ruh bir yumurta idi kendisi de koza içinde bir larva ruh yumurtası döllenemedi kanla atılması gerekti ruh ikizi falan yalandı yani   ama larva halindeki vücut beslendi kaynak buldu güçlendi kurtçukluktan kurtulmaya doğru hareketlendi ruh kanadı ama … Okumaya devam et PAPILLON

“TEYZE AMCA BİR İMZA VER”

Ben hiç akıllanmayacağım. Yine çocuklarla konuşmam gereken yerde büyüklerle muhatap oldum. Ve yine büyükler beni yanlış anladı. Oysa ki o küçük kızın önünde diz çöküp önce ismini sormalıydım: "Adın ne senin?" "..." Sormadığım, soramadığım için kendi adıma senden özür diliyorum. Ama ben annenin sözlerine öyle üzülüp sinirlenmiştim ki, sana ismini sormayı akıl edemedim. O yüzden … Okumaya devam et “TEYZE AMCA BİR İMZA VER”