Annemlerin Bozyazı’daki yazlığına gidiyoruz. Sertavul’dayiz:
– Oğlum Eflani gibi di mi burası?
– Evet. Eflani daha güzel ama. Daha elektronik!
***
– Senin en sevdiğin gösteri hangisi anne? Şu omlet mi? Ya neydi adı? Hamlet?
***
Yemekten sonra ‘Süt içer misin?’ diye soruyorum:
– Şimdi içmem. Hem anne, ben içimdekileri karnıma sindirmedim ki daha?
***
Ramazan ayındayız:
-Sahur ne zaman? Sahurda da yemek yeniyor mu?
***
Evde duran sokağa çıkarmadığımız yavru kediyi göremeyince soruyor:
-Yavru kedi de özgürlük moduna geçti mi?
***
– Anne ben seni ayakkabı sayın kadar seviyorum.
***
Yorulup kalorifer peteğine yaslandığım bir an:
– Yoruldum oğlum bi dur!
– Şarj mı ediyorsun kendini?
***
Arabayla trafikte yavaş yavaş giderken:
– Anne bu hızla giderken bir Çita seni geçebilir biliyorsun değil mi?
***
Gece tam uyumak üzereyken:
– Acaba uyurken insan nasıl otomatik nefes alıyor?
***
Arabada yolculuk ediyoruz:
– Anne bazen filmlerdeki kötü adamlar niye ölüyor?
– Ay oğlum şu arkadan bi su ver bak dilim damağım kurudu!
– Ama anne beklediğim cevap bu değildi biliyorsun!
***
– Dünyada en kıymetli şey nedir anne?
– Evladındır oğlum…
– Dünyada zaten bir sürü çocuk var!
– Ama benim bir tane var…
– İyi de onların hiç çizgi filmi yapılmıyor ki!
– Niye? Dikkat edersen çizgi filmlerde oynayanların hepsi çocuk…