- Anne, sen benim tanıdığım en güzel kadınsın. *** Kırk yılda bir evde Muhteşem Yüzyıl izliyoruz: - Neden Beyazıt değil de Selim padişah olmuş anne? - Aç telefonu da sor Sultan Süleyman'a! - Acaba telefonu çeker mi? *** - Bu film normalde bir asır sürüyor mu? Muhteşem Yüzyıl ya. *** Ben: Seni seviyorum... Metehan: Hı-hı.... Okumaya Devam et →
TOSYA’YA PİRİNCE GİDERİKEN ALDI DA BİR YAĞMUR
Çorumgil'den çıktım yola Dönemedim sağa sola Alamadım bir leblebi Al mendile sar da yolla Has leblebinin sarısı Kaldı aklımın yarısı Yollar gide gide bitmez Sanki Elif'in Kağnısı "Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur Nasıl dururdu Mustafa... Okumaya Devam et →
GRİGORİ YEFİMOVİÇ RASPU(Ş)TİN
Bir kaç hafta önce evimizin önünde köpeklerimiz Şanslı ve Çakır'ın kafesinin demirlerinde bir fare, çarmıha gerilmiş olarak bulundu. Tüm CSI (Crime Scene Investigation-suç mahalli araştırması) bilgilerime rağmen farenin orada nasıl öldüğünü öğrenemedim. Alıp oradan rahmetliyi, saygı ve huşu içinde çöp kutusuna bıraktım. Sonraları kediler arasında bir tuhaf hareketlenmeler, dizi dizi bir yerlere gitmeler, bir tanesinde... Okumaya Devam et →
FEŞBURT NE KIZ?
Metehan'ı sonunda saçını kestirmeye razı ediyorum. Berbere giderken saçının arkasını kestirmemek için pazarlık ediyor: -Anne ensemde kuyruk oluşsun iste. Kafamın da bi kuyruğu olur! *** Pazar akşamı geç saat... Metehan, öğretmeninin ödev olarak bir konuda yazılı ve görsel bilgi istediğini söyleyince kızıyorum: - Bu saatte nerden bulucam bu bilgilerin çıktısını sana ben! - Kırtasiye diye... Okumaya Devam et →
BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM NE SARHOŞUM NE YASTAYIM SAFRANBOLU SOKAKLARINDA ANNEM VE BABAMLA TELAŞTAYIM
Bahar geldiği zaman yaz gelse de bir buz mavisi pantolon alsam derim. Sonra bir bakarım ki ben daha pantolonu alamadan yaz gelmiş de geçiyor bile. Yolda giderken sonbahar gelse de yaprakların manzarasına doyum olmasa derim. Bugün bir de baktım ki ben doyamadan sonbahar manzarasına, kış gelmiş bile. Neyse ki bu kış, yalnızlığın şiirden çıkıp bitki... Okumaya Devam et →
ORHAN GENCEBAY’IN DOKUZUNCU (YAŞ) SENFONİSİ
Orhan Gencebay, arabesk müzik olarak adlandırılan müziğini "Yanlıştır ve eksiktir" diyerek reddedip "Serbest Türk Müziği", "Özgür Türk Müziği" ya da "Gencebay Müziği" gibi kavramlarla adlandırıyor. Bu bir Vikipedi bilgisi. Müziğe altı yaşında başladığını öğrendiğimiz Gencebay'ın çaldığı bilinen enstrümanları sırasıyla yazarken bile hayrete düşüyor insan: Keman, mandolin, bağlama, tambur, tenor saksafon. 1966 yılında TRT İstanbul Radyosu... Okumaya Devam et →
UZUN HİKAYE’DEN PAYIMIZA DÜŞEN HİSSE
Osman Sınav Zaman gazetesindeki röportajda "Hikayeyi okuyan ya da okumayan insanlar bu filmde ne bulacak?" sorusuna: "...Ülke meselesi halletmiyoruz, bir gönüle girebiliyorsak bu daha önemli" diye cevap vermiş. Yanılmış. Bulgaryalı Sosyalist Ali, cami çıkışında kendisini haksız yere tehdit eden zabıta müdürünün boynuna kalemini dayayarak: "Namaz mı kıldın az önce? Halkı kandırdığın gibi Allah'ı da mı... Okumaya Devam et →
KEYFE KEDER
Kendi gazetemin patronuyum. tugbaturan.com'un tek yazarı, baş yazarı, editörü, fotoğrafçısı, muhabiri, sayfa düzenleyicisi, yazı işleri müdürü, halkla ilişkiler müdürü, tanıtım sorumlusu, çaycısı, temizlikçisi ve ev sahibiyim. Bu hem iyi hem kötü. Hem içinden gelen her şeyi yazmak hem de yazmamak, hem memlekete dair her şeye isyan etmek hem de kendi içinde olan bitenlere kulak vermek... Okumaya Devam et →
OMLET Mİ HAMLET Mİ?
Annemlerin Bozyazı'daki yazlığına gidiyoruz. Sertavul'dayiz: - Oğlum Eflani gibi di mi burası? - Evet. Eflani daha güzel ama. Daha elektronik! *** - Senin en sevdiğin gösteri hangisi anne? Şu omlet mi? Ya neydi adı? Hamlet? *** Yemekten sonra 'Süt içer misin?' diye soruyorum: - Şimdi içmem. Hem anne, ben içimdekileri karnıma sindirmedim ki daha? ***... Okumaya Devam et →
