HOLLYWOOD END:
Ayşe ile Kerem o gün öğlen tatilinden sonra bürolarına dönmediler. İkisi de telefonlarını kapadılar. Akşama, akşamdan da sabaha kadar şehrin o manzarasından bu manzarasına yelken açtılar. İçtikleri kola bile aldıkları alkolden daha fazla başlarını döndürdü o akşam. Gece inerken birbirlerinden ayrılmak istemediler. Ama bedensel isteklerinin ani hazzına kapılıp da ertesi gün ‘ne yaptık biz’ diye düşünmelere gark olmamak icin geceyi arabada güneşin doğuşunu bekleyerek geçirdiler. Kah konuştular, kah içtiler, kah öpüştüler, kah elleştiler, yine de sevişmediler. Sabah olunca Kerem Ayşe’ye “Biraz uyumalıyız ki yarın da bize dayanabilsin” dedi. Genç kadını evine bıraktı. Kendisi de gidip bir duş aldı. Daha giyinemeden havluyla uykuya daldı. Saatini şaşmış uyku, sabah ereksiyonunu atlamadığı için arzuyla uyandı. Ayşe’nin ellerini üzerinde hissetti ve ona dokunmayı istedi ama kendine dokunmadan çabucak giyindi. Ayşe’yi arayarak evinden almaya gitti. Ayşe spor giyinmişti. Dünki halinden çok daha çekici görünüyordu. Dün döpiyes şıklığıyla iş kadını kılığında fönlettiği saçlarını bugün dalgalı olarak dağınık topuz yapmış, koyu mavi bir blucin üzerine sade bir tişört giymişti. Kerem ona bir daha âşık oldu. “Hemen” dedi, “bu şehirden gidelim. Koş yukarı bir kaç günlük eşyanı topla gel. Güneye bir yere gidelim. Bizi bulamayacakları bir yere. Dünya üzerinde bir tek sen ve ben bilelim nerde olduğumuzu.” Ayşe ikiletmedi. Koşarak gitti ve döndü arabaya. Güneydeki bir sahil kasabasına vardıklarında güneş batmıştı. O sabah güneş doğmadan önce, genç aşıkların birbirlerini tanımak için tatlı tatlı sevişmelerine tanık olan aydan günü devralırken acele etmedi.
EURIMAGES END:
Ayşe Kerem’den terliği alır ama giymez. Oradan kalkınca döpiyesinin altına daha uygun ve daha az topuklu bir ayakkabı satın alır ve işine döner. Aradan bir kaç gün geçtikten sonra terlik paketi gözüne çarpar. Açınca bir de ne görsün? Kerem’in mail adresi yazılıdır paket kağıdında. Hemen online görüşmek için kullandığı mecraya Kerem’i ekler ama ona bir türlü denk gelemez. Bir kaç hafta sonra bir akşam Kerem’den bir mail alır. Mailde söylendiği gibi gayet seksi giyinip bahsedilen gece kulübüne gider. Müthiş kalabalıkta heyecanı her geçen dakika artarken, Kerem’in gelip onu bulması saatler alır. Arkasını döndüğünde tıpkı Kerem’e benzeyen bir kişi daha vardır artık yanlarında. İkisi de aynı kadını beğenmiş tıpkısının aynısı iki adam. Ayşe bitmek ve tükenmek bilmeyen bir enerji ile iki adamla ama kendine göre tek bir adamla aşkın ve seksin her tonunu yaşadığı bir ilişkiye girer. İki erkekle de birlikte olduğundan kimsenin haberi olmaz çünkü hiçbir zaman aynı anda kalabalık olmayan bir mekanda bulunmazlar. Ama gün gelir Ayşe bu ilişki(ler)den yorulur. Birini diğerine tercih edemediği ve bazen kendisinin bile ayırt edemediği ikizlerden birine mail ile veda ederken diğerine de “cc” yollamayı ihmal etmez.
YEŞİLÇAM SONU:
Kerem evlidir ama Ayşe’yi tavlamaktan da geri durmaz. Ayşe ise neredeyse çocuk yaştan beri çıktığı bir adamla evlilik hazırlıkları yapmaktadır. O anda Kerem’in evli olup olmadığını sorgulamak aklına bile gelmez. Nişanlısına bekâret sözü vermesine rağmen ısrarlarına, cazibesine ve içtiği şarabın damarlarındaki yakıcı etkisine dayanamayarak ilk geceden kendini Kerem’in kollarına bırakır. Kerem Ayşe’nin bekâretini aldıp tadına doyamayınca onunla bir kaç ay görüşür. Bir süre sonra başına kalacağı korkusuyla köşe bucak kaçmaya başlar. Genç kadın ise bunca yıldır böyle bir heyecanı yaşamamışlığın verdiği isteriyle her gün Kerem’i aramaktadır. Son bir kez görüşüp ayrılmayı teklif etmeyi planladığı akşam Ayşe’den şüphelenen nişanlısının onları takip ettiğinden bihaber, Ayşe’yi otele götürür Kerem. Karısının donuk sevişmelerinden sonra cehennem ateşinde cennetten bir parça gibi gelen Ayşe’nin teninden nasıl vazgeçeceğini düşünürken, kapı aniden kırılarak açılır ve içeri silahlı iki adamla beraber öfkeden deliye dönmüş nişanlı girer. Kerem’e bir şarjör boşalttıktan sonra Ayşe’yi de hedef alarak tek kurşunla kadını yaralar. Ayşe hastaneye kaldırıldığında Kerem’den iki aylık hamiledir ve çocuğunu kaybeder. Nişanlısı hapse girer, Kerem mezara. Ayşe sevdiği iki erkeği, çocuğunu ve doğurganlığını da aynı anda kaybettikten 2 yıl sonra o parktaki bankta aşırı doz uyuşturucu almış halde ölü bulunur.
bayıldım kurgulara. daldım gittim. birinde hayallerimi birinde henüz ulaşamadığım derinliğimi diğer birinde de kendimi gördüm..