Reyhanlı bardağı taşıran son damladır!
13 Mayıs 2013 pazartesi günü Eflani Hürriyet caddesinde iki adet bomba yüklü kamyon patlasaydı?
16 Mayıs 2013 Perşembe günü Safranbolu Perşembe pazarı kenarında iki adet bomba yüklü kamyon patlasaydı?
17 Mayıs 2013 Cuma günü Karabük Cuma pazarında iki adet bomba yüklü kamyon patlasaydı?
Patlamadı. Peki ya patlasaydı?
Çarşının, pazarın en kalabalık olduğu saatleri düşünün. Çarşıya, pazara çıkmış analar, bacılar, gelinler, kızlar, amcalar, dedeler, torunlar düşünün. Eflani-Safranbolu ve Karabük’teki tanıdıklarınızı düşünün. Acaba kim ölürdü kim kalırdı bu patlamalarda?
Benim oğlum, canım Karabük Yenişehir’de herkesin canıyla beraber aynı sıralarda okula gidiyor. Yenişehir’de iki tane bomba yüklü kamyonun patladığını düşünebilir misiniz?
Ya da Karabük’ün en kalabalık camiinde Cuma namazı kılınırken iki adet bomba yüklü kamyon patlasa? Huşu içinde secdeye durmuş bedenler patlamanın etkisiyle caminin duvarlarına oradan da caddelere sokaklara saçılsa?
Bu Müslümanlığa yahut İNSANLIĞA sığar mı?
Görüntüleri hayal edince kafanızı çevirebilirsiniz. Gazeteyi buruşturup yere atabilirsiniz. Ya da yazının devamını okumamak için kırk dereden su getirebilirsiniz. Ama okuyacaksınız.
Reyhanlı Karabük’ten 892 kilometre uzakta. Ne bomba sesi duyuldu, ne patlama hissedildi. Ne suçsuz yere ölen yakınlarına feryat edenlerin acı çığlıkları kulaklarımıza geldi, ne suçsuz yere yanan bedenlerin kokusu burnumuza geldi.
Herkes ölenlerimiz için Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır dilerken kendisini acılı ailelerin yerine koymalıdır.
İşte bu yüzden Reyhanlı bardağı taşıran son damladır.
Amerika’nın maşası olduğu için AÇILIM-SÜREÇ-BARIŞ kelimelerine sığınarak alttan alta kardeşi kardeşe, Alevi’yi Sünni’ye, Türk’ü Kürt’e düşman ederek bu memleketi yönetenlerden sıtkımızı sıyırmanın zamanı geldi.
Şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanmış Anadolu topraklarındaki halk bölünerek, parçalanarak, korkutularak yaşamayı hak etmiyor.
Köydeki Mehmet Amcamla Fadim Teyzem böyle yönetilmeyi hak etmiyor. Tansiyon ilacının bittiğinden, ya da şekerinin yükselmesinden bir de torununun yaramazlığından başka dert tasa gütmek istemeyen babaannelerimiz, dedelerimiz böyle yönetilmeyi hak etmiyor.
Ben böyle yönetilmeyi hak etmiyorum. Güzel bir geleceğe, vatanına milletine faydalı okumuş bir insan olarak yetiştirmeye çalıştığım evladım ve hiçbir ananın evladı böyle yönetilmeyi hak etmiyor.
Memleket yangın yerine dönmesine rağmen insanların haber almasına engel olan, basına yasak koyan hükümet, Reyhanlılar tarafından istifaya davet edilmiş ama hiçbir tepki alınamamıştır.
Buradan bu hükümetin ait olduğu partiye bağlı tüm belediye başkanlarına sesleniyorum:
YEREL SEÇİM ŞAKŞAKÇILARI İŞE KOYULMADAN ÖNCE BU MEMLEKETİ BU DURUMA GETİREN VE SESSİZ KALARAK SUÇU ÜSTLENEN BU HÜKÜMETİN PARTİSİNDEN ACİLEN İSTİFA EDİLMELİDİR.
EĞER VİCDANINIZDA BİRAZCIK DA OLSA ADALET DUYGUSU VAR İSE;
ALLAH VE PEYGAMBER SEVGİSİNİ KENDİ TEKELİNE ALARAK BUNU PAZARLAMAKTAN İMTİNA ETMEYENLERLE AYNI SANDIKTA OY DİLENMEYİNİZ.
BEŞ VAKİT NAMAZINDAKİ SADE VATANDAŞIN FAKİRLİĞİNDEN VE MUHTAÇLIĞINDAN FAYDALANARAK
MAKARNA VE KÖMÜR KARŞILIĞI BU PAZARLAMAYA ONU DA DAHİL ETMEYİNİZ.
TEKRAR BU MEMLEKETİN HERHANGİ BİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINIZI KOYACAKSANIZ KENDİ
KİŞİSEL SAYGINLIĞINIZA GÜVENİNİZ.
ÇÜNKÜ;
SİZLER ELLERİNE MASUM İNSANLARIN KANI BULANMIŞ BU SİYASETİ GÜDEN PARTİYE DÂHİL OLDUĞUNUZ SÜRECE ADALET YERİNİ BULMAYACAKTIR.
BU KAN İSMİNİN ÖNÜNDE “AK” YAZMAKTA OLAN HİÇBİR PARTİ TARAFINDAN AKLANAMAYACAKTIR.