Gece kendi yatağına yatmadan önce:
– Ama anne senin yatağını melekler öpmüş gibi…
***
Sabah okula gitmek için giyinirken:
– Bugün içimden bi ses okula gitme diyor.
***
– Anne deminden beri sana sarılmadım bi sarılayım.
***
Evde kendisi dahil dört çocuk oynarlarken beşinci arkadaşını çağırmadan önce:
– Anne beşinci çocuğa bakabilecek misin?
***
– Afrika’da adam mı var ben orayı sadece orman sanıyordum.
***
Okuldaki İngilizce ve Almanca derslerinin bahsi geçince:
– Avrupa’daki okullarda da Türkçe öğretiliyor mu?
– Yok.
– Özel okullarda?
– ?????
***
Performans ödevini yetiştiremeyince öğretmenine mesaj attım. Ertesi gün:
– Öğretmenine ‘Annem mesaj attı’ dedin mi?
– Diyemedim anne. Sınıfta ‘annem mesaj attı’ demek senin sandığın kadar kolay değil.
– Eee n’olcak?
– Ödevimi geç getirdiğim için 10 puan kıracak öğretmen.
– İyi yapıp 100 alman lazım ki 90 olsun.
– Bence 110 almam lazım.
***
– Susun biraaaaaz!
– Anne insana ‘susun biraz’ diye bağırılır mı ya? Saygılı ol biraz!
***
– Kahvaltıda ne yapıyım oğlum?
– Evde ne var?
– Ne biliyim hamur alıp pişi mi yapsam sucuk mu?
– Ya anne domates, peynir, ekmek koy sen. Başka bişi yapma. Kahvaltı buna denir bilmiyor musun?
***
– Hafta sonu televizyon, Wii, bilgisayar ve her türlü elektronik oyun yasağın var!
– Anne hapishanesine hoş geldiniz.
***
– Anne hani sen bi ara kağıtlara çiftlik çizip dilek tuttun ya.
– Eeee?
– Dileğin oldu senin.
– Nasıl yani bebeğim?
– E altı kedi ve iki köpek ve bu bahçeli ev?
***
– Anne çiçek alma artık. Sonra çiçeklerini Şanslı yiyor. Sen de paranı israf ediyorsun.