Beş yıldızlı Filanca Otel açık büfe iftarlarda çöpe attıklarını yollamadıkça Afrika’ya benden 5 kuruş yok;
Bodrum ‘beach’lerinde dolarla şezlong kiralayan Firuzan Hanım bir Ray Ban güneş gözlüğü parası yollamadıkça Afrika’ya benden 5 kuruş yok;
Cem Bey, Reina çıkışında Ferrari’sini getiren valeye verdiği kadar parayı yollamadıkça Afrika’ya benden 5 kuruş yok;
Mihriye Hanım Paris kuaföre bir saç için kredi kartı limitim kadar ödediği parayı göndermediği sürece Afrika’ya benden 5 kuruş yok;
Diyordum ki; Fatma Teyze beni yerle bir etti.
-Yahu görüyor musun Fatma Teyze Ramazan bir dedi, Afrika’ya yardım çığlıkları koparmaya başladı herkes.
-Yaa görmem mi kızım. Televizyonlarda her gün.
-Ben beş kuruş yardım etmem.
-Öyle deme kızım. Bak ölüyormuş çocuklar.
-İyi de bugün mü ölmeye başladı? Ben bildim bileli kırılıyor milyonlarca insan! Şimdi topladıkları o paralarla kim bilir hangi_
-Ben verdim!
-…………?
– Ne bilem kızım? Camiiye bir resim asmışlar. Bir anne ile evladı.
-Eee nereye verdin? Nasıl verdin?
-Ne bilem ben? İmam bi hesaba mı ne yatıracakmış işte!
Fatma Teyze’nin kocası ölmüş, üç yıl sonra da oğlu. Şimdi geliniyle beraber yaşıyorlar. Yanlış anlamayın, öyle acıyasınız diye anlatmıyorum bunları. Çünkü Fatma teyze hani derler ya hükümet gibi kadın. Ama siayey marifeti ile hükümet olanlardan değil.
Hani insanın çiği vardır ya meyvenin çiği gibi, yenmez. İşte Fatma teyze öyle değil. Acılarla pişmiş o. Hem de ateşlerin en harlısıyla.
Hayata en başbakanlardan daha güzel gözlerle bakan, en genelkurmaylardan daha güzel sofra kurmayı bilen bir kadın Fatma teyze. Aslında abartmaya gerek yok. Her köyde, otlakda inek güderken, avluda torun peşinde, ekmek ederken sacın başında görebileceğiniz artık nesli tükenmekte olan milyonlarca Fatma teyzeden biri.
Peki neden anlatıyorum ben bu teyzeleri? Çünkü bu kadınlar rızıklarından, Ramazan sofralarından bir tabağı, bir çeşidi, bazen bir öğünü eksik ettiler. O camiinin duvarına asılı kadın ve evladı için Afrika’ya yardım yolladılar. Tıpkı cumartesi günü eczaneme gelip de ‘Ey oğul bugün PTT kapalıymış ne bilem, ben de sırf onun için geldiydim, Afrika’ya para gönderceğdim’ diyen Mehmet, Hüseyin, Satı emmiler gibi.
Asıl merak ettiğim şey, Somali ya da Afrika’nın her hangi bir bölgesinde açlık dün mü başladı? Kuraklık bir ay önce mi baş gösterdi? Günde şu kadar çocuk ölüyor ve biz seyrediyoruz diyen birine sordum, cevap çıkmadı:
-Bu hesaba göre ben doğalı yaklaşık 730.000 muhtemel sen doğalı 365.000 çocuk öldüğünde neredeydiniz?
Neden başınızı öne eğdiniz?
Aşiret gelinlerine ağırlığınca altın takılsın diye altın madenlerinde binlerce insan zehirlenirken ölmüyor muydu Afrika’da çocuklar?
Silah devleri kardeş kardeşi, Müslüman Hıristiyan’ı, Hıristiyan Müslüman’ı, Hıristiyan Yahudi’yi, Yahudi tekrar Müslüman’ı kırsın diye silah satarken ölmüyor muydu Afrika’da çocuklar?
Amerika, topraklarında petrol olan ülkeleri kısık çöl ateşinde iyice pişirip, etiyle kemiğiyle dağıldıktan sonra terörist bunlar diyerek son darbeyi indirmek için milyonlarca dolar harcayarak kıtalar arası çıkarma yaparken ölmüyor muydu Afrika’da çocuklar?
Estetiğe, kozmetiğe, halı saha maçlarına, iğrenç TV programlarına, McDonalds’ta çöpe atılan hamburgerlere, kedi, köpek ve insan güzellik yarışmalarına, metrelerce yatlara, rezidanslardaki katlara, hipodromdaki atlara harcadığınız paranın yüzde birini zamanında gönderseydiniz hâlâ ölebilir miydi Afrika’da çocuklar?
Sizin, gelmiş geçmiş Amerikan Başkanlarının, Hugh Heffner’ın, BM sekreterlerinin, Ted Turner’ın, UNICEF yöneticilerinin, Oprah Winfrey’in, Türk Başbakanlarının, İsrail dışişleri bakanlarının, Bill Gates’in, Papa II. Jean Paul’ün, Rahmi Koç’un, Kraliçe Elizabeth’in, Diyanet İşleri Başkanı’nın yapamadığını Fatma teyze, teyzeler yaptı bugün. Ceplerinden 50 lira çıkardılar. Son derece güvenerek, köyün imamına teslim ettiler ki, o camiinin duvarına asılı resimdeki anne ve evladı ölmesin diye!?!
Üstelik ben bütün şüpheciliğimle ‘Ya gitmezse yerine, ya onun, bunun, cemaatlerin, şeyhlerin, şıhların, şahların cebine girer de Afrika’ya üç kuruş faydası olmazsa?’ dediğimde ise; ‘Bak kızım Deniz Feneri miydi neydi, hepsi tutuklandılar. Artık kimse yapamaz böyle bir şey’ diye benim kötü niyetimi bertaraf ettiler.
Maalesef atv,btv,ctv,dtv,stv gibi kanalları ne seyrettiğim ne de oradaki üç liralık Ben-Gay merhemin adına Orjin diyerek 69 liraya satın almaya ikna eden ak sakallı dedelere kandığım için benden Afrika’ya beş kuruş yok.
Peki ya köydeki Fatma Teyzenin elli lirası Somali’deki Fatima’ya ulaşacak mı? Ses seda yok.
Şimdi elinizi vicdan yerine taşıdığınız cüzdanınıza koyunuz.
gerçekten çok güzel bir yazı olmuş…bunca yıl bizleri hep bu şekilde sömürmediler mi…kızılay dedik bağrımıza bastık yıllarca verdik topladık deprem de görmedik mi bir çadırı bile çıkaramdılar…kızılderili çadırlarını dayadılar insanlara…diğer tüm kuruluşlarımızda olduğu gibi sömürmediler mi…senin o dediğin milyarlık şahsiyetler öyle bişey yapsa zaten ne savaş olur ne açlık olur bu dünyada…neyse…bide ben uzatmayım dimi 🙂 ellerine sağlık…
Herkes galiba kendini tatmin etme peşinde. “Ben verdim Allah için verdim, yerine ulaştırmadıysalar bilemem” düşüncesinde veren. Eğer Allah para verenin niyetini kabul ediyorsa ulaşıp ulaşmaması fasa fiso. Böyle semirmedi mi yüzlerce cemaat zaten. Daha geçen ay Denizfeneri olayını şike şike örtbas ettirdiler..
Peki ya madalyonun öteki yüzü??Peki ya kurunun yanında yaşı da yakıyorsanız??Binlerce dilenciyi zengin bildiğiniz halde yine de bazen dayanamayıp verdiğiniz olmuyor mu?