Biz torunlarıyız Mete Han’ın, Osman Bey’in, Fatih’in, Atilla’nın
Ahfadıyız Çinlilere yüzyıllarca duvar ördürten ataların
Evliya Çelebi gibi gezdiğimiz çağlar
Ferhat gibi deldiğimiz dağlar
Ne olursan ol gel diyen Mevlânâ’lar
Bana seni gerek seni demedi mi Yunus’lar
Hacı Bektaşi Veli dedi her ne ararsan kendinde ara
Senin kanın da akınca benimki gibi çalmıyor mu ala
Hangimize bir şey olsa tek göz odalarda ağlamaz mı bir ana
Siz yarın Safranbolu’da da deprem olunca
Bizim için ne hissedecekseniz biz de sizin için aynısını hissettik
Çünkü geldik gördük havasını soluduk
Şivesiyle uyuduk kalesinden güneşi yakaladık şehrinizin
Kalede rehberlik eden kız çocuğu sağ mıdır var mı haberi hiçbirinizin?
Araba yayadan gorkiy yaya arabadan gormiy diyen dolmuş şoförü ve Tuşba Otel’deki Baran gardaş
Bir ses verin gelin katığımıza katılın evim evindir arkadaş
Gittik şehitlerimizi gömdük erzakımızın yarısını koyduk da bir çuvala
Batımız doğumuz demeden elimizin hamurunu da yolladık sana
Çünkü bugün Van’aysa, yarın sana ve de bana
Yağmur yağmadı diye neden böyle hiddetli sarsıldın
Gözyaşlarımızı bitti mi sandın ey Toprak Ana!