Tuğba Turan: İyi akşamlar! Size kırmızı halının üzerinden sesleniyorum. Bu akşam Gölge Dergi'nin düzenlediği 10. Yıl Ödül Törenleri'ndeyiz. Ben Tuğba Turan, bu tür festival ortamlarına alışkın olan sinema yazarımız Sayın Hasan Nadir Derin'le beraber sizlere bu geceyi sunmaya çalışacağız. En kötü Oscar sunucuları arasında ilk sıralarda yer alan James Franco ve Anne Hathaway yerine bizi... Okumaya Devam et →
GÖLDE DERGİ #110 | MACERA 11: KASIM’DA GÖLGE BAŞKADIR
Previously on Gölge: "Bu seferki hikayemizde politika ve aşk iç içe. Ne tesadüf ki, ikisinde de en iyi yalanı söyleyen kazanır. Peki yalancının yalanı ortaya çıkınca ne olur? Aşık, aşkını kaybeder ama politikacı, erken seçime gider ve daha büyük bir yalan söyleyerek oy oranını %49.5’a yükseltir." *** "Gerçek şu ki kadınlara kötülük eden herkesin korkulu rüyasıyım.... Okumaya Devam et →
ON YATAKLI HASTANE
Bulunduğum kasabaya 10 yataklı bir hastane yaptılar. Daha önce mevcut olan üç aile hekimli sağlık ocağı, tüm elemanları ve ekipmanı ile yeni hastaneye taşındı. Yeni yerlerine geçen doktorlarımıza 'hayırlı olsun’a gittik. Üç aile hekimimizden hariç başhekim olarak atanan Doktor Bey'le sohbet ederken, birkaç gün önce yaşadığı bir olayı anlattı. Hastanenin bekleme salonunda göz yaşları içinde... Okumaya Devam et →
TÜRKİYE S.O.S.YET CUMHURİYETİ
Hasan İzzettin Dinamo’nun bazıları daha önce hiç yayımlanmamış ve bazıları kendisi tarafından seslendirilmiş şiirleri, şairin kızı Işık Dinamo tarafından hazırlanan ‘Ateş Ormanları Arasında’ adlı derleme ile Tekin Yayınevi’nden piyasaya sunuluyor(muş). (Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberi) Kitapta, Dinamo’nun 1944 yılında dergide yayınlamak üzereyken bir polis baskınında, henüz müsvedde halindeyken ‘yakalanan’ "Türkiye Sovyet Cumhuriyeti" adlı daha önce hiç yayınlanmamış... Okumaya Devam et →
BEN BİR SIĞIRIM
Ben bir sığırım. Adım Alainek. Kimbilir hangi şehrin hangi köyünde, kimbilir hangi damında yaşarım. Bir zamanlar köyün en güçlü damızlığı olan ama artık sahibi gibi yaşlanmaya başlayan Haşmet Ağa'nın boğası Morboğa'dan her sene bir yavru bızlarım. Dişi olanlar benim gibi süt ve yavru vermek üzere beslenir. Danalarım kesilmek üzere satılır. Hiçbirinin arkasından ağlamam. Benim doğam,... Okumaya Devam et →
“TEYZE AMCA BİR İMZA VER”
Ben hiç akıllanmayacağım. Yine çocuklarla konuşmam gereken yerde büyüklerle muhatap oldum. Ve yine büyükler beni yanlış anladı. Oysa ki o küçük kızın önünde diz çöküp önce ismini sormalıydım: "Adın ne senin?" "..." Sormadığım, soramadığım için kendi adıma senden özür diliyorum. Ama ben annenin sözlerine öyle üzülüp sinirlenmiştim ki, sana ismini sormayı akıl edemedim. O yüzden... Okumaya Devam et →
GOVERNMENT AGAINST THE PEOPLE
"The park is ours, and so the avenue..." "...and that government of the people, by the people, for the people, shall not perish from the earth." November 19,1863, Abraham Lincoln, 16th president of the US, who led the United States through its greatest constitutional, military, and moral crises—the American Civil War—preserving the Union, abolishing slavery,... Okumaya Devam et →
İÇİMİZ DIŞIMIZ İNGİLİZCE
- Anne, sen benim tanıdığım en güzel kadınsın. *** Kırk yılda bir evde Muhteşem Yüzyıl izliyoruz: - Neden Beyazıt değil de Selim padişah olmuş anne? - Aç telefonu da sor Sultan Süleyman'a! - Acaba telefonu çeker mi? *** - Bu film normalde bir asır sürüyor mu? Muhteşem Yüzyıl ya. *** Ben: Seni seviyorum... Metehan: Hı-hı.... Okumaya Devam et →
TOSYA’YA PİRİNCE GİDERİKEN ALDI DA BİR YAĞMUR
Çorumgil'den çıktım yola Dönemedim sağa sola Alamadım bir leblebi Al mendile sar da yolla Has leblebinin sarısı Kaldı aklımın yarısı Yollar gide gide bitmez Sanki Elif'in Kağnısı "Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur Nasıl dururdu Mustafa... Okumaya Devam et →
