Konu komşudan altın-gümüş takı-tarak-diş ne bulabilirse toplamış, kucağına heybelemiş ayakkabılarını giyerken yakaladım. "Yahu babaanne dur nereye gidiyorsun?" diyemeden fırladı evden. Lafın gelişi tabii ki. Nereye fırlayacak yetmiş sekiz yaşındaki kadın? Şipidik terliklerimi ayağıma geçirip peşinden gittim. "Babaanne nereye gidiyoruz? Nefes nefse de kalmışsın..." "Çekil önümden!" diyor başka bir şey demiyor. Babaannemin güdümlü füze hali bu.... Okumaya Devam et →
GÖLGE DERGİ # 108 | MACERA 9: ICH BIN EIN BERLINER
Burada tarih yazacağım. Gerçekten. Ama masal formatında. Çünkü bir kaç günlüğüne de olsa bugününe gittiğim bir ülkenin geçmişine yolculuk edeceğim. Orada değildim ki ‘Oldu, bitti’ diye anlatayım. ‘Olmuş, bitmiş’ diyeceğim. Orada olanlar düşünsün. (Gölge e-Derginin 100. sayısından beri kahramanlık ve sakarlıklarıyla bizimle olan benim kahramanım Gölge ve Steig Larsson'dan çaldığım, daha çok ödünç aldığım bilgisayar hacker'ı Lisbeth Salander;... Okumaya Devam et →
ÇOCUKLAR ÖLSÜN…
Bu dünyada bir avuç salak kaldık. Ne bileyim bazı şeyleri kafaya takıp üzülen insanlar işte. Japonya'nın Taiji bölgesinde yunuslara eziyet ederek öldürüyorlar mesela. Nehirler kan gölüne dönüyor. Fotoğrafları var. Ya da Çin'deki köpek yeme festivaline karşı çıkmak istiyoruz. Diyeceksiniz ki Hindistan'da da inekler kutsal ve biz de onları yiyoruz. Ama size ne, öyle değil mi?... Okumaya Devam et →
TASMALI (TRAJİKO)MEDYA
Köşkümde çok sıkıcı bir hayat geçirmekte iken aniden bir şey oldu. İki ev yanımızda senelerdir boş duran köşke bir aile taşındı. Ev sahibi Frau Blanche sert mizaçlı, ismi gibi bembeyaz saçlı ve mizacı gibi bakışları olan yaşlı bir kadındı. O ve maiyetiyle asla anlaşamadım ve bir araya gelemediysem de benim asıl ilgilendiğim şahsiyet evin küçük... Okumaya Devam et →
BİR KADININ TOMOGRAFİSİ
- (gülerek) Senin bu oğluna Mein Kampf okutacaklarmış bu sene. Badem bıyık bırakmış, uzun çizmelerle geziyor: Almanca öğrenecek! - (kahkahayla) Oğlum doğru mu duyduklarım? - (kıkırdar) Baba! Bilmem?! Üçüncü sınıfta İngilizce de varmış. Almanca da evet! - Ohoooo! O zaman yazın güzel turist kızlarla konuşma işini sen halledersin! - Bi dakika! Daha Rusça öğrenmediniz ikiniz... Okumaya Devam et →
KİTAPLARIN SESSİZLİĞİ
Kitaplarımı raflara dizdim. Daha doğrusu onlar kendileri dizilmişler. Sanırım sıkılmışlar hep aynı yazarın kitapları yan yana durmaktan, isyan etmişler. Tam da basılmamış arkadaşlarının başına geleni duyunca kahretmişler, kendilerini ordan oraya atarlarken kim bilir kimler aynı rafa dizilmişler: Jules Verne, Denizler Altında 20.000 Fersah yapmış ama Babam Aşkale'ye gidememiş. Frida, Kurtlarla Koşan Kadınlar'dan biri olmuş, Allah'ın... Okumaya Devam et →
