Adınız nereden geliyor?
– Neden bunu yaptın bana?
– Neden neyi yaptım sana?
– Dün gece neredeyse senden ayrılacaktım. Kesip atacaktım seni hayatımdan.
– Nedenmiş?
– Dün gece hayatta değilmiş gibi davranıyordun. Bugün capcanlı tekrar önüme çıktın.
– İyi de ben sen ne istersen onu yapıyorum. Sen bana nasıl davranırsan karşılığını alıyorsun.
– Ne yani ismim kökleri yukarıda dalları melekler meyvalarından kolay alabilsin diye aşağıda duran tepetaklak Tuğba ağacı diye sen de mi tepetaklak duruyorsun?
– Hayır sen hayat ağacısın. Hayat ağacı gibi davran. Canlı ol biraz!
– Ya ben canlı olacağım da sen ne zaman canlı olacaksın?
– Sen beni her zaman tehdit ettin. Eline makas alıp canıma okudun. Bunları hiç hatırlamıyorsun herhalde.
– Beni mecbur bıraktın. Şekilsiz çıktın karşıma!
– Hep beni yaban ellere teslim ettin! Kötü ellere teslim ettin!
– İyi de ne yapayım? Önüme sana iyi davranacak biri çıkmadıysa ben ne yapayım? Suçlusu ben miyim?
– Sensin tabii ki. Senden benden başka birisi mi var aramızda?
– Yıllardır baş edemiyorum seninle! O kadar uçarı o kadar akılalmaz o kadar havai o kadar başına buyruksun ki! Bıktım yıllardır seninle uğraşmaktan!
– Kimyasalları dayadın burnuma! Olur olmaz her şeyi dayadın her şeyi denedin üzerimde! Denemediğin şey kalmadı!
– Denemediğim şey kalmadı çünkü bir türlü hizaya gelmiyorsun! Bir türlü benimle aynı kulvarda yürümüyorsun! Benimle aynı telden çalmıyorsun! Bir baksana halimize! Bir baksana şu fotoğraflarımıza!
– Ne varmış fotoğraflarımızda?
– Hep suratın asık hep yamuk yumuksun! Hep olman gerektiğinden daha acayip duruyorsun! Halbuki beni güzel göstermen gerekiyor!
– İyi de sen rüzgârlı havalarda olmadık yerlerde olmadık planlarda bana bakmadan benimle ilgilenmeden çektiriyorsan bu fotoğrafları benim suçum ne?!
– Senin mi suçun ne? Sarı saçları suçlayan şarkıdaki gibi mi yani?
– Evet sarı saçlarından sen suçlusun!
– Demek öyle ha! Demek bunu da dedin bana!
– Dedim tabii ki! Bir kere de suçu kendinde ara! Bir kere de suçu kendinde ara be kadın!
– Başkaları nasıl idare ediyorlar? Onlar nasıl yürütüyorlar bu ilişkiyi? Bak ne kadar güzel onların fotoğrafları! Herkes gülümsüyor onların fotoğraflarına bakınca! Benimkilere de herkes gülüyor!
– İyi ya işte gülmek iyidir. Sen de gül. Gülmek sana yakışıyor.
– Komik mi sanıyorsun sen kendini şimdi?
– Evet. Ben de komiğim. Sen de komiksin.
– Komiğim evet! Ama senin yüzünden komiğim! Senin yüzünden kötü çıkıyorum bütün fotoğraflarda! Bana güzel bir şekilde eşlik etmiyorsun hiç!
– Ben güzel bir şekilde eşlik etmek istiyorum sana ama sen bana bakmayı beceremiyorsun! Sen bana istediğim şeyleri sürmüyorsun! Beni iyi kuaförlerin eline teslim etmiyorsun! Üstelik güç sende! Hareket edebilen sensin! Canlı olan sensin! İnsan olan sensin! Bense altı üstü kafandaki uzun kıllardan oluşan bir yumağım! Saçım ben ulan! Saçım! Senin elli yıllık saçınım! Benimle kavga etme artık ya! Keseceksen kes! Sıfıra vuracaksan vur! Ama benimle kavga etme artık be kadın!
B A L I K H A F I Z A / My Invented Memory 
Yorum bırakın