
Önce temkinli yaklaştım. İzlemeyecektim. Ama bir anlık hamle ile diziyi başlattım. Önce x1.25 ile izledim. Baktım hâlâ yavaş, x1.5’la izledim.
Bu itiraftan sora diziyi ilgiyle ve heyecanla izlediğimi söylemem gerekiyor. Dizi, İstanbul’da ama tamamen Avrupa standartlarında yaşayan, eşleşen, evlenen, sevişen, gezen, tozan, tatile giden, yiyen, içen beyaz yakalı ve meslekleri avukat olan insanların kadınlı erkekli ilişkilerini konu alıyor. Bu avukatların davalarına bakmaları gereken aşırı zengin ve karizmatik bir adam ve onun boşandığı ve boşanacağı eşleri de kareyi tamamlıyor. Ha bir de köpek kahramanı var dizinin. Çoğu zaman tüyleri Serenay Sarıkaya’nın saçlarından daha parlak ve sağlıklı görünen simsiyah bu güzel yaratıkla konuşmaları ve onu öpüp sevmeleri diziye ayrıca sevimlilik katmış.
Dizinin künyesi: Kimler Geldi Kimler Geçti
Başroller: Serenay Sarıkaya, Metin Akdülger, Hakan Kurtaş, Boran Kuzum
Yayınlandığı tarih: 2024, 1 sezon, 8 bölüm.
Yönetmen: Bertan Başaran
Yazar: Ece Yörenç
Yayınlandığı platform: Netflix Türkiye
IMDb puanı: 5.8 (1.7K)
En baştan tamamen Avrupa standartlarında ya da bir Hollywood dizisi, mesela Sex and The City tadında yaşayan insanları anlatıyor dediğim için eleştirecek bir şey de kalmıyor. Çünkü neredeyse 8 kişilik bir avukatlık bürosunda kadın ya da erkek olsun hiçkimsenin bir diğerinden habersiz tuvalete gidemediği bir ilişkiler ağı var. Bir nevi Friends dizisi gibi. Ama x1.5 hızda izleyince ağdalı ağdalı konuşan insanlar değil de çabuk çabuk bitiveren diyaloglarla dizi çabucak bitiverdi. Entrikaların ve kurgunun satır aralarına erkekler ve kadınların ilişkilerinden neler beklediği ya da beklemediği gibi evrensel dertlerimizi de giydirivermişler. Fakat tekrar ediyorum bu evrensel dertler sadece İstanbul’da bile muhteşem evlerde yaşayabilen, beraber tatile gidip ‘beach’lerde eğlenebilen, iyi restoranlarda iyi yemeklere çok paralar harcayabilen insanların dünyasında var olan dertler. Mesela diziyi annemle izleseydim, kaç erkek girdi bu kızın hayatına bu ne böyle kızım derdi bana. Ulusal kanallarda, kimin eli kimin cebinde belli olmayan ağlak suratlı erkek ve kadınların habire birbirinin kuyusunu kazmaya çalıştığı dizilerde çevrilen entrikaların hatta her doğan çocuğa DNA testi yapılmasının bile normalleştirildiğinin farkında olmayarak. Neyse, sonuçta dizi dijital platform dizisi. Belli bir yaş üzerine hitap etmiyor nasıl olsa.
Serenay Sarıkaya’nın kimisi güzel kimisi çirkin bir sürü kıyafeti sergilediği fakat diziye göre en heyecanlı olay olan bir otel açılışında herkesten rol çalarak assolist gibi giydiği aşırı göğüs dekolteli kırmızı elbisenin çok gereksiz olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Üstelik bu elbise dizinin afişinde de var. O yüzden ben görsel olarak başka bir fotoğraf seçtim.
İzlerken sıkılmadım. Polisiyedeki ‘who dunnit/kim yaptı-suçlu kim?’ sorusu gibi ‘who will marry her/ kızla kim evlenecek?” sorusunun cevabını son bölüme kadar canlı tutmayı başardı dizi. Her ne kadar saçlarını eleştirsem de, Serenay Sarıkaya’nın x1.5’taki oyunculuğunu sevdim. Bir ara tirad tadında bile konuştu ilişkilerle ilgili. Senaryo da akıcı ve güzel yazılmıştı bence.
İzleyiniz efendim.

Yorum bırakın