“SAFRANBOLU’DA BİN İKİNCİ GECE” İSİMLİ ROMAN OLARAK İKİNCİ POLİSİYE OLARAK İLK ROMANIM ÇIKTI!

Karabük-Safranbolu-Eflani üçgeninde geçen 18 yılımda, burada yaşayan halkın bana anlattığı ve benim ilmek ilmek biriktirip roman olsun diye  iplik iplik dokuduğum hikâyelerden oluşan el emeğim göz nurum, Dedektif Dergi’den kalemdaşım Editör-Çevirmen Emel Aslan’ın editörlüğünü, Şair Cenk Kolçak’ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı “SAFRANBOLU’DA BİN İKİNCİ GECE” isimli ikinci romanım Duino Kitap’tan çıktı.  “Bebeğin ölü doğdu dediler.... Okumaya Devam et →

DÜNDEN YOLA ÇIKMALI

Yolda giderken sonbaharın göz hafızama sunduğu renk cümbüşünü tekrar görebilmek için bir sene beklemem gerekecekti.
 Yazmakla bitecek gibi değil. İyisi mi, dünden yola çıkmalı.

EFLANİ’NİN 17 YILLIK ECZACISI

En çok hangi mesleği seviyorsunuz, neden? En çok küçük bir ilçede mesleğimi yapmayı seviyorum. Çünkü, eczaneye gelenlerin ablası, kızı, teyzesi oluyorsunuz ve insanlar size hikâyelerini anlatıyorlar. Eğer çayınız varsa esnafa çay verebiliyor, henüz demlenmediyse siz onlardan çay alabiliyorsunuz. Yeri gelince çevirmen, yeri gelince döviz bürosu, teyzelere bekleme salonu, -hatta bir seferinde- üst değiştirme kabini bile... Okumaya Devam et →

BİR BAŞBAKAN’A BİR ANNEDEN HAYIR DUASI

Halka mal olmuş kişilerden hangisiyle en çok zıt fikirdesiniz? Bir vardı, bir yoktu. Bir zamanlar bu memlekette bir başbakan vardı… Sayın Başbakanım, size Batı Karadeniz'den selamlar getirdim. Eflani'ye bir metreye yakın kar yağdı. Kimseden bir şikayet duymadım. Herkes kapısının önünü temizledi. Dün belediyeye ait greyderler cadde kenarına birikmiş karları aldı, götürdü. Eksi yirmi altıyı gördü... Okumaya Devam et →

SEYFETTİN EFENDİ’NİN EFLANİ SEYAHATİ

Seyfettin Efendi evimize geldi, hoş geldi. Geliş hikayesi burada. Eğer kim bu Seyfettin Efendi derseniz, kendi hikayesi de burada... Bu İstanbul beyefendisinin akıllı olduğu kadar meraklı olduğunu görmüştük. Zaten İstanbul gibi uzun yollardan gelmiş birini civarda gezdirmemek, hele hele iş yerimin bulunduğu nadide ilçemiz olan Eflani'ye götürmemek ayıp olurdu. Yola çıktığımızda Seyfettin Efendi'nin tamamen yabancı... Okumaya Devam et →

BİR DAMLADA SEVGİ VAR

Damla'nın hafta sonu ödevi... Bazen en yakın arkadaşınızı size “anne”lik yapsın diye alırsınız yanınıza. Bazen de en yakın arkadaşınızın annesi “arkadaş”ınız olarak misafiriniz olur. Sizin hiç olmadı mı? O zaman beni dinlemelisiniz. İpek, yani en yakın arkadaşım ve onun annesi Neval Teyze ilk defa konuk olmuyor bu satırlara. Öncekileri okuyanlar bilir. Bu sefer çok üzücü... Okumaya Devam et →

HİÇBİR MAL SİZİN DEĞİL NEYİ BÖLÜŞEMİYORSUNUZ?

Henüz yeni tanışacağı bir topluluğa Nasrettin Hoca fıkrası anlatarak söze başlamak ilk benim yazımda olsa gerek. Ama nedeni basit: Memleketimizde ‘güleriz ağlanacak halimize’ tarzı olaylar yaşamadan gün geçirmek mümkün değil. Eskiden de mümkün değildi, bu aralar hiç mümkün değil. Asıl, adam gibi adam olup gelen rüzgarın seyrine göre dalgalanmadan durmak zor. Zor olanı yapanlara selam... Okumaya Devam et →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑