Malala Yusufzay; Pakistan'ın kuzeyinde, Taliban'ın güçlü olduğu Svat Vadisi'nde yaşarken, eğitim ve kadın hakları konulardaki aktivistliği nedeni ile Taliban tarafından başından ve boynundan kurşunlanan, hayatta kalan ve 17 yaşında Nobel Barış Ödülü alan genç kadın... [Önnot: Bu hikayede adı geçen tüm içsavaş, terör örgütü, şehir ve kahramanlar hayal ürünüdür. Dünya asla bu kadar kötü bir... Okumaya Devam et →
BEN BİR SIĞIRIM
Ben bir sığırım. Adım Alainek. Kimbilir hangi şehrin hangi köyünde, kimbilir hangi damında yaşarım. Bir zamanlar köyün en güçlü damızlığı olan ama artık sahibi gibi yaşlanmaya başlayan Haşmet Ağa'nın boğası Morboğa'dan her sene bir yavru bızlarım. Dişi olanlar benim gibi süt ve yavru vermek üzere beslenir. Danalarım kesilmek üzere satılır. Hiçbirinin arkasından ağlamam. Benim doğam,... Okumaya Devam et →
OMLET Mİ HAMLET Mİ?
Annemlerin Bozyazı'daki yazlığına gidiyoruz. Sertavul'dayiz: - Oğlum Eflani gibi di mi burası? - Evet. Eflani daha güzel ama. Daha elektronik! *** - Senin en sevdiğin gösteri hangisi anne? Şu omlet mi? Ya neydi adı? Hamlet? *** Yemekten sonra 'Süt içer misin?' diye soruyorum: - Şimdi içmem. Hem anne, ben içimdekileri karnıma sindirmedim ki daha? ***... Okumaya Devam et →
OYUNU VEREN KIZINI DA KAPTIRDI
Seçim sırasında içimize doğmuştu. Bunlara elini veren kolunu da kaptıracak diye. Ama ortamın kaypak güvenilirsizliğinden dem vurmak mı gerekiyor yoksa iktidar adaylarının gerçeklikten uzak gibi görünen vaadlerinin aniden fışkırarak halktan gayrimeşru çocuk sahibi olma yolunda ilerlemesinden mi bahsetmek lazım bilememiştim. Meydanı boş bulmanın ne demek olduğunu şimdi daha iyi görebiliyorum. Bir partinin bir şehirden milletvekili... Okumaya Devam et →
ESKİSİ OLMAYANIN YENİSİ OLMAZ
Çocuklar kahve içmez kararır dendiği zaman biz inanırdık. Şimdi oğluma bunu diyecek olsam koca insan ırkının yarısının çocukken fazla kahve içmekten mi zenci olduğuna dair bir soruyla karşılaşmaktan korkarım. Eskiden eskitilemeyen yeni şeyleri giymek, elden ele geçirmek güzel şeylerdi. İnsanlar nişana kınaya ya da başkasının düğününe gidecek kıyafetleri olmadığında, komşuları 'bak ben bir kere giydim... Okumaya Devam et →
BIRAKIN BENİ ‘APO’LİTİK ŞEYLER YAZACAĞIM
İnsanin beyni hep öngörüldüğü şekilde işlemiyor. Olmadık çocukluk anıları olmadık hücrelerden fırlayıp yolunu tıkıyorlar mesela yeni üzüntülerin. Ya da trafik istediğiniz gibi akmıyor vücudunuzun kırk tilkiden haramilerce kurtarılmış aslında başkent olmayan yedi loblu başkentinde. İlle de bi köprü trafiği karşıdan karşıya geçmeye çalışan fikirlerinize sağa ya da sola baktı demeden henüz olmayan üçüncü köprü güzergahına... Okumaya Devam et →
