"Hanginiz bilir benim kadar Karpuzdan fener yapmasını Sedefli hançerle üstüne gülcemal resmi çizmesini Beyit düzmesini Mektup yazmasını Yatmasını Kalkmasını Bunca yılın Halime'sini Hanginiz bilir benim kadar memnun etmesini Değirmende ağartmadık biz bu sakalı!" Demiş Bir Garip Orhan Veli... *** Ter döktük, gözyaşı döktük, kan döktük uğrunda. Yol gittik, iz gittik, dere tepe düz gittik... Okumaya Devam et →
EYLÜL’DEN CEVAP
"AÇIK MEKTUP" Haydar Ergülen Eylül Nasıl Yazılır? "Eylül bir zorunluluktur. Kasım zorunluluk değildir, şubat değildir, mayıs değildir, ağustos hiç değildir. Onların da düşkünleri, küskünleri vardır, bulunabilir, ama hiçbirinin yaşamımızdaki yeri eylül gibi kesin, sağlam, kunt, kavi ve bu sıfatlarla anılacak türden değildir. Aldırış etmeyebilirsiniz, umursamayabilirsiniz, kimse de oralı olmaz, aylarınsa haberi bile olmayacaktır bundan emin... Okumaya Devam et →
KİTAPLARIN SESSİZLİĞİ
Kitaplarımı raflara dizdim. Daha doğrusu onlar kendileri dizilmişler. Sanırım sıkılmışlar hep aynı yazarın kitapları yan yana durmaktan, isyan etmişler. Tam da basılmamış arkadaşlarının başına geleni duyunca kahretmişler, kendilerini ordan oraya atarlarken kim bilir kimler aynı rafa dizilmişler: Jules Verne, Denizler Altında 20.000 Fersah yapmış ama Babam Aşkale'ye gidememiş. Frida, Kurtlarla Koşan Kadınlar'dan biri olmuş, Allah'ın... Okumaya Devam et →
