Bir zamanlar fakir ama gururlu bir genç kız vardı. Büyük büyük büyük büyük annesi Hürrem Sultan sarayda dekolte ile gezerdi. Çünkü Sultan Süleyman bilirdi ki, haremağalarından ona zarar gelmezdi. anadolu anam oldu toprağıysa sadık yarim arı oldu oğul verdi koyun oldu kuzu verdi çamlarından sızıverdi balahatun’dan beri rızkım Sultan Süleyman’a kalmayan dünya, imparatorluğa da mezar... Okumaya Devam et →
TOSYA’YA PİRİNCE GİDERİKEN ALDI DA BİR YAĞMUR
Çorumgil'den çıktım yola Dönemedim sağa sola Alamadım bir leblebi Al mendile sar da yolla Has leblebinin sarısı Kaldı aklımın yarısı Yollar gide gide bitmez Sanki Elif'in Kağnısı "Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi, gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacır gucur Nasıl dururdu Mustafa... Okumaya Devam et →
WHAT A BESTSELLER SELLS?*
*Çok Satan Ne Satar? Kütüphanedeki eski dergilerden birinin kapağı gözüme çarpıyor: •Elif Şafak •Hasan Bülent Kahraman •Atilla Dorsay. Milliyet Sanat dergisi 2002 Temmuz sayısı. Kapakta Sezen Aksu’nun kış bakışlı bir resmi ve resmin üzerinde ‘Müziğin Şefkatli Büyücüsü’ diyor kendisi için. Elif Şafak'ın bu dergideki yazısının başlığı ‘Yazının Düşmanı Yaz’. ‘İbresi daha sonraya ayarlanmış köstekli bir... Okumaya Devam et →
