Allah’ım Allah’ım ateşlere yürüyorum... İlle de aşk yakmaz ya insanı. Güneyin kumlarına çıplak ayakla basmadınız mı hiç? Dalgalarla ıslanmış kum bölgesine ya da bir şemsiyenin gölgesinde soğumakta olan bir kum öbeğine kadar zıplaya zıplaya kaçmadınız mı hiç? Güney sahilindeki ilçelerimizden en zor ulaşılanına ulaşmış idim sonunda. Kendisine en yakın iki ile, dolayısıyla da en yakın... Okumaya Devam et →
KIŞ: YALNIZLIĞIN ŞİİRDEN ÇIKIP BİTKİ ÖRTÜSÜNE BÜRÜNMÜŞ HÂLİ-II
En soldaki Can 1,5 yaş, ortadaki kardeşim Tuğra 9 aylık, kucağımda Eda 1,5 yaş... Kardeşimi yani Tuğra’yı yazmak için bir kahramanlık yapmasını bekledim. O baba oldu. Gerçi burada kahraman Burcu. Çocuğu doğuran o. Ama bizde hep böyle değil midir? Bütün kahramanlıkları kadınlar yapar. Mareşal unvanı hep erkeklere verilir. Yine de anne olmanın ne kadar ayrıcalıklı... Okumaya Devam et →
ÖZKAYMAK TURİZM’İN ‘UYANIK’ ŞOFÖRÜ
Özkaymak Turizm'in 17 Temmuz 2011 pazar akşamı saat 19.30 Anamur'dan kalkan Ankara otobüsünün 40 nolu koltuğuna Bozyazı'dan binen yolcusuydum. Kaptanımız yolun başlarında, virajlarda temkinli bir şekilde seyir halindeyken son 3 saat içinde arabayı bankete düşürmek, ani fren yapmak, şeritten şerite savurmak gibi hatalar yapmıştır. En son, gittiği yoldan "U" dönüşü yapıp epeyce geçtiği bir benzinliğe... Okumaya Devam et →
