ULAN İSTANBUL!

Ulan İstanbul kaçma! Yüzünden ne gördüm de arkandan göreceğim. Sen benden uzaklarda çığırırken türkünü, ben burada muhtemelen yalnızlıktan öleceğim. Ulan İstanbul dokunma! Zülfüyare, yarin zülüfü dökülmüş olsa da yüze. O kirli sakallı elli milyon Türk erkeğinden biri olsa da, kaldıramaz senin yokuşlarını bu yorgun kalbim çıkamaz düze. Ulan İstanbul doldurma! Elindeki tüfeği tutma bağrıma bağrıma.... Okumaya Devam et →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑