Meraklısı için, bu hikayede hiç seslendirme yok. Herkes kendini konuşuyor. *** Ben-anlatıcı: Hani inatçı ve ahlaksız bir tükenmez kalem, önce kağıda ucundan biraz mürekkep akıtır ama yazmaz. Sonra ucunu, akıttığı o minik mürekkep birikintisine bandırınca yazmaya başlar ya; ben de kendimi Gölge e-Dergi'ye bandırdım. Gözlerimi, elimi, beynimi. Radiohead’in Creep şarkısının gitar riff’ leri ile senkronize... Okumaya Devam et →
KİTAPLARIN SESSİZLİĞİ
Kitaplarımı raflara dizdim. Daha doğrusu onlar kendileri dizilmişler. Sanırım sıkılmışlar hep aynı yazarın kitapları yan yana durmaktan, isyan etmişler. Tam da basılmamış arkadaşlarının başına geleni duyunca kahretmişler, kendilerini ordan oraya atarlarken kim bilir kimler aynı rafa dizilmişler: Jules Verne, Denizler Altında 20.000 Fersah yapmış ama Babam Aşkale'ye gidememiş. Frida, Kurtlarla Koşan Kadınlar'dan biri olmuş, Allah'ın... Okumaya Devam et →
