BİR KEBAPÇIDA İSABEL ALLENDE’YE AĞLANIR MI?

Niye dağların başındaki duman hep pare pare? Neden yol vermez o dağlar yare? Niye o zülüf hep dökülür yüze? Dersini almış da ederken ezber, neden sürme gerekmez sürmeli göze? Burnu fındık ağzı kahve fincanı da, alları ben giydim, sen giy kırmızıyı da, dane dane benlerini de gördük yüzünde, aynalı kemeri de vardı ince belinde. Söğüt... Okumaya Devam et →

DURUP DURURKEN ISABEL ALLENDE

Hiç bir şeyin durup dururken olmadığına inandığım şu dünyada Allende'nin yeni kitabının çıktığını öğrendiğim bir cuma günü, en uzak en yakın arkadaşıma, İpek'e attığım mail'e istinaden, hala Kanada'da olması sebebiyle en uzak arkadaşım olan Alanur'dan ses duymak güzel bir tesadüf değildi, zaten öyle olacaktı ve oldu. Aşağıdaki yazı ise Alanur Çavlin Bozbeyoğlu ile ortak yazdığımız... Okumaya Devam et →

WordPress.com'da bir web sitesi veya blog oluşturun

Yukarı ↑