beni buralarda arama anne
olympos dağının eteklerinde kendime bir yer bir yurt aldım
otağımı çöllerde esen rüzgarlarla almış şekillerden
yatağımı çıkarıp attığım bedenlerden yaptım
japon kağıt katlama sanatından gemiler yüzdürdüm vahalarda
çin usulü şans böreklerinden maniler yazdım
saçlarımı uzattım tutunan erkekleri kulelerden aşağı attım
bitmez dedi deli gönül bu dünyanın derdi
acıklı bir yalnızlık zaten yalnız olmak acıklı değil midir
köprünün altından çok sular geçti
tıpkı makedonyadaki o köprüyü anlatan romandaki gibi
hangimizin köprüsü aynen kalıyor ki
zaten yalnızlık krizine tutulduğumuz anda
herkes bu evrende yalnız diyerek avutuyoruz kendimizi
ve gidilebilecek en uzak mesafeye alıp bir uçak bileti
zaten yabancı olduğumuz bir bölgede yabancı hissetmenin normal olduğundan yola çıkarak ve geceleri
yalnız kalmaktan korkmayacağımızı umut ederek tatile gidiyoruz herkesin gittiği
ya da gitmeyi planladığı yönün tam tersine ve işin ilginç yanı bol milktarda sodalı suda eski/miş/yecek bikinileri
de feda etmeye hazırız
ufak bir kontrol kaybı ve insan kendini küçük bir tablete sıkıştırılmış
ağır rakı sofrası sonrası kendini bilmezliğinde buluyor
iddia ediyorum ki hiçbir depresyon hapı anti-depressive değildir
aksine re-depressive olmalı isimleri çünkü
hiçbir şeyi değiştirmediği gibi hayatınızda
sizi onlara karşı sürekli bir uyku modu ile aptallığa varan bir yelpazede dünyadan uzaklaştırmakla görevliler
psikiyatrlara hele mürekkep şişesi kılıklılara hiç güvenmemiştim zaten
hala aynı fikirdeyim
bunu onun bilmemesi benim ayıbım değil